Totemizm – Kabile Maskeleri: Ruhun Yüzünü Taşımak
Yüz, kimliğin aynasıdır derler. Ama bazı yüzler vardır ki, onlar bir kişiye değil, bir ruha aittir. Maskeler bu yüzlerin görünür hale geldiği en eski araçlardan biridir. Totemik kabilelerde maske, yalnızca süs değildir; bir ruhun, atanın ya da doğa varlığının yeryüzüne inişidir. Maske takan kişi artık sadece kendisi değildir. O, bir temsilcidir.
Doğu Karadeniz’in yüksek yaylalarında tanık olduğum “kara maskeli ritüel”de, yaşlı bir adam ayı postuna bürünerek kışın sonuna uğurlama töreni yaptı. Maske ile yüzünü kapatmış, ama aslında bir başka yüz göstermişti. Bu tür pratiklerde maske, gizleme değil; ifşadır.
Maske Ruhun Elçisidir
Batı Afrika’da Dan halkı, her maskeyi farklı bir ruhla eşleştirir. “Gle” adı verilen maskeler yalnızca törensel alanlarda ortaya çıkar ve ruhun çağrılmasıyla takılır. Maske takıldığında, kişilik ikinci plana çekilir. Ruh konuşur, dans eder, bazen öğüt verir.
Benzer biçimde, Kuzeybatı Amerika’daki Kwakwaka’wakw kabilesi, totem ruhlarını temsil eden dev maskelerle törensel danslar yapar. Bu maskeler açılır, kapanır, başka yüzlere dönüşür. Çünkü ruh sabit değildir; dönüşür. Ve maske, bu dönüşümün sahnesidir.
Anadolu’da bazı köy düğünlerinde hâlâ “maskeli delikanlı” gelenekleri görülür. Özellikle İç Anadolu’da, yüzü hayvan postuyla kapatan biri düğüne girer, sessizce dolaşır. Onun kim olduğu bilinmez, ama “atalardan biri” olduğu varsayılır. Bu masum gelenek, çok daha eski bir animistik-kabilesel pratiğin izlerini taşır.
Maske ile Temas: İçsel Rol Değişimi
Totemik kültürlerde maske takmak, sadece dış yüzü değiştirmek değil; iç kimliği askıya almaktır. Psikolojik olarak bu bir “ruhsal yer değiştirme” pratiğidir. Şaman, maske takarak ruh çağırır ve onunla bütünleşir. Maske, burada geçici bir beden olur.
Masa başı araştırmalarımda Japonya’daki Noh tiyatrosunun kökenlerinde de benzer bir bilinç buldum. Oyuncular, ruhları temsil eden maskeleri takar, duygularını göstermez. Çünkü maske takıldığında artık kişi konuşmaz; maskenin ruhu konuşur.
Türkiye’nin batı kıyılarında, özellikle Afro-Türk kökenli toplulukların “gizli yüz” adını verdikleri bayram törenlerinde yüzü örten tül ya da bezle yapılan danslar, maskenin sembolik kullanımına örnek sayılabilir. Bu geleneklerde birey, maskeyle kendini gizlemez; ruhsal geçmişi ortaya koyar.
Maske bir yüz değil, bir ses olabilir. Bir hatırlama olabilir. Bazen kendi yüzüne bakmak, bir ruhun aynasında mümkündür. Totemik maskelerde bunu hissedersiniz. Sizi değil, içinizdeki sesi temsil eder. Bazen tanımadığınız ama özlediğiniz bir sesi.
Yazar & Yazı Editörü: Önder ÇELİKTAŞ
Maske takmak, bazen yüzünü kaybetmek değil; gerçek yüzünü bulmaktır. Baktığın aynada başkası varsa, belki de o hep seninleydi.